Sual: Benim iki sorum olacak, biraz karışık bir durum yardımcı olursanız sevinirim.
Birinci sorum araba almak için ablamdan 250 gr borç altın aldım ve geri ödeyinceye dek zekâtını ben kendim verdim borç aldığım altına dokunmadan. Bunda bir sakınca var mıdır?
İkinci sorum borcumu geri ödediğimde ablam bu altını muhafaza edemeyeceğini söyledi, ben de kuyumcuda çalıştığım için patronumun da işine yarar kullanır diye patronuma verdim ve kullanıyor, bu şekilde hem ablam altını nerede muhafaza edeceğini düşünmeyecek hem de çalıştığım iş yerine bir katkısı olacaktı. Her hangi bir kar istemedik zekâtını ver yeter dedik. Patronum da bunu kabul etti üç senedir zekâtını patronum veriyor. Kar zarar ortaklığı olmadan böyle bir uygulamanın faiz hükmünde olacağını söyledi bazı hocalar, bu uygulamamızda bir sakınca var mıdır? Emanet veya borç altının zekâtı bu şekilde başkası tarafından verilir mi?
Cevap: Yaptığınız bu muamelede dinen hiçbir sakınca yoktur. Siz bu altını kuyumcuya istediğiniz zamanda geri almak şartıyla borç olarak vermişsiniz. Bunun zekâtını ver, şartını koşma hakkınız yok. O altın o kişinin uhdesinde artık. Elbette ki bir Müslüman olarak sahib olduklarının zekâtını verecektir. Sizin ki ne bir kar zarar ortaklığı ne de farklı bir ticari usuldür. Sadece karz-i hasendir (Yardımlaşma amacıyla verilen borçtur.)
Selam ve dua ile.