Şeyh El-Hac Ömer Tâl (Senegalli)

El Hac Ömer Tal 1794’te Senegal’in güneyindeki Gidi bölgesinde doğdu. Ömer Tal’in babası büyük bir alimdi. Ömer Tal arapçayı ve İslamı babasından öğrendi. Ömer Tal fıkıhtan çok tasavvufla ilgilendi. Buna rağmen bir çok fıkıh eseri de okudu. El Hac Ömer yirmi yaşlarındayken Moritanya’dan Batı Afrika’ya gelen sufi tarikatlerle tanıştı. Doğumundan on yıl önce kurulan ve kadirilik kadar tutucu olmayan Ticâniye tarikatı Ömer Tâl’in ilgisini çekti. Ticaniye’deki ilk hocalarından sonra Ticani’nin Hicaz temsilcisi olan Muhammed el Gali’den eğitim aldı. El Hac Ömer Muhammed el Gali’nin eğitimi altında üç yıl kaldıktan sonra Ticani tarikatının en bilgini olan ve Ahmed Ticani’nin son dönemlerinde ona en yakın kişi olan Gali’den halife rütbesini alarak Batı Afrika’da davet için görevlendirildi.

El-Hac Ömer Batı Afrika’ya dönüşünde hızla Ticaniye tarikatına bağlı sufiler yetiştirmek için hareket eder. El Hac Ömer’in düşüncelerinde üç sene içersinde büyük değişimler olmuştur. El Hac Ömer artık mukallitliğin yanlış olduğunu, içtihad kapısının kapanmadığını savunuyordu. El Hac Ömer şehu Osman’dan çok etkilenmişti. Onun müslümanlara zulümlerde bulunan putperestlere karşı verdiği mücadeleyi ve kurduğu devleti örnek alıyordu. El Hac, Gali’nin yanından geldikten sonra uzun yıllar Sokoto’da yaşamış, Muhammed Bello ile yakın ilişkide bulunmuştur. Bu dönemde El Hac’ın Sokoto devletinde bizzat savaştığını görüyoruz. El Hac Ticanilikle asker olmanın arasındaki çelişkileri gördükçe kendi düşüncelerini cihad merkezli olarak tekrar yorumladı. El Hac Ömer müslüman Futo Toro halkına yılarca zulmeden onları köleleştirmeye çalışan Karta ve Bambara putperestlerine karşı bir cihad başlatmak için güç toplamaya başladı. El Hac Ömer cihadı iki kısımda tanımlıyordu: Büyük ve küçük cihad. Nefisle yapılan büyük cihadın askeri olan küçük cihaddan üstün olduğunu söyler. Küçük cihad ona göre çok büyük bir değere sahip manevi bir görevdir. Bu cihada katılanlar cennete ulaşacaklardır.

El-Hac Ömer önce 1855’te putperest bir şehir olan Tanba’yı fethettikten sonra 1855-64 yılları arasında devamlı olarak putperest Bambara ve Karta hükümdarlarıyla savaşır. Ömer, 1863 yılına değin çok başarılı olan cihad hareketi sonucunda Karta’nın başkenti Nyoro’yu Bambara’ların önemli şehirlerinden Masina’yı ve başkent Sefu’yu alır. Ancak Ömer’i yenemeyen putperest güçler müslüman güçleri el- Hac’ın dünyalık güç peşinde olduğu kendilerinden sonra kendisi dışındaki diğer müslümanları yok edeceği yolunda kışkırttılar. Bir Kadiri şeyhi olan Ahmed Bakkai ile Ömer bu propagandaların sonucunda karşı karşıya geldiler. Ne üzücüdür ki el- Hac’ın ölümü bir müslümanın elinden oldu.